Dublin Şehir Meclisi, uzun süredir eleştirilen kamusal WC eksikliğine nihayet çözüm getirecek dört yeni tuvalet projesini onayladı. O’Connell Street/Prince’s Street North, Smithfield Square, South King Street ve Barnardo Square noktalarında yapılacak modern, çok kabinli tesislerin toplam sermaye bedeli yaklaşık 5,7 milyon € olarak planlandı. Beş yıllık bakım, temizlik ve güvenlik maliyeti ise belediye bütçesine yıllık 800 000 € civarında yansıyacak.

Projenin Ayrıntıları

Kent İçin Neden Önemli?

• Turizm ve öğrenci trafiği – Dublin’i ziyaret eden yabancı turistler ve dil öğrencileri (Türk öğrenciler dâhil) için en yaygın şikâyet kamusal WC bulamamak.
• Gece ekonomisi – Pubs, konserler ve geç saat etkinliklerinde eksik altyapı hijyen sorunlarını büyütüyor.
• Halk sağlığı – Sokakta atık birikiminin önlenmesi ve şehir merkezinin temiz tutulması hedefleniyor.

Maliyet–Gelir Dengesi Tartışması

Kişi başı 50 centlik kullanım bedeli, işletme masraflarını tam karşılamaya yetmeyecek. Finansman açığını belediye bütçesi sübvanse edecek. Bazı meclis üyeleri “gelir getiren kiosk/kafe işlettirilerek” mali yükün düşürülebileceğini savunuyor.

Eleştiriler ve Beklentiler

• Hizmet süresi – Açılış/kapanış saatlerinin “perakende mesai aralığı”yla sınırlı kalacağı belirtiliyor; gece tuvalet ihtiyacının devam edeceği uyarısı yapıldı.
• Yetmezse ikinci dalga – Başarılı olursa ek konumlar için yeni fon talebi gündeme gelebilir.
• Tasarım – Engelli erişimi, bebek bakım ünitesi ve vandalizm önleyici malzeme zorunlu olacak.

Sonuç

Dublin Belediyesi, “kamusal tuvalet yetersizliği” yönündeki yoğun eleştirileri 5,7 milyon €’luk dört tesis yatırımıyla yanıtlamaya kararlı. Projenin 2026’da hizmete girmesiyle birlikte, kent merkezinin kronik altyapı sorunlarından biri hafifleyecek; ancak yüksek işletme maliyeti ve sınırlı hizmet saatleri şimdiden tartışma yaratmış durumda. Belediyenin, turizm sezonuna yetişecek kalıcı bir çözüm sunup sunamayacağı, proje ilerledikçe netleşecek.

İrlanda’da yapılan yeni bir sağlık araştırması, ülke insanlarının biyolojik yaşlanma sürecinde dünyaya kıyasla belirgin bir avantaja sahip olduğunu ortaya koydu. İrlandalı sağlık teknolojisi girişimi AgeLess tarafından yürütülen çalışmaya göre, ortalama bir İrlandalı yetişkinin biyolojik yaşı, kronolojik yaşından 3 ila 4 yıl daha genç.

VO₂ Max Testleri ile Kanıtlandı

Araştırma, kardiyovasküler kapasiteyi ölçen VO₂ Max testleri üzerinden gerçekleştirildi. Bulgular, İrlandalı erkeklerin ve kadınların küresel ortalamanın üzerinde kardiyovasküler sağlık değerlerine sahip olduğunu gösteriyor. Uzmanlara göre bu durum, uzun yaşam süresi ve daha düşük hastalık riski için önemli bir biyolojik gösterge.

Kardiyovasküler Sağlık Nedir?

Kardiyovasküler sağlık, kalp ve damar sisteminin genel işleyişini ifade eder. Kalbin kanı etkin bir şekilde pompalaması, damarların esnek ve açık olması, kan basıncının dengeli seyretmesi kardiyovasküler sağlığın temel göstergeleridir.

İyi bir kardiyovasküler sağlık durumu:

• Kalp krizi ve felç riskini azaltır,
• Kan dolaşımını güçlendirir,
• Kaslara ve organlara daha fazla oksijen taşınmasını sağlar,
• Uzun ve kaliteli yaşam süresine katkıda bulunur.

Düzenli egzersiz, dengeli beslenme, sigara ve alkol tüketiminden uzak durmak kardiyovasküler sağlığı korumanın en önemli yollarıdır.

Genetik ve Yaşam Tarzının Gücü

İrlandalıların yavaş yaşlanmasının ardında birden fazla faktör olabileceği düşünülüyor.

• Genetik miras: Bazı araştırmacılar, genç görünüm ve dayanıklılığın İrlanda halkının genetik özellikleriyle bağlantılı olabileceğini belirtiyor.
• Yaşam tarzı ve wellness trendleri: Son yıllarda İrlanda’da bilim destekli yaşam tarzı değişiklikleri, fitness kültürü ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları giderek yaygınlaşıyor.

Yeni Bir Sağlık Standardı mı?

AgeLess, biyolojik yaşın takip edilmesinin yakın gelecekte sağlık sisteminde standart hale gelebileceğini öngörüyor. Şirket, doğum günü saymak yerine vücudun gerçek yaşını ölçmenin, daha uzun ve sağlıklı bir yaşam için en doğru yol olacağını vurguluyor.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, İrlanda’nın kuzeybatısındaki Atlantic Teknoloji Üniversitesi (ATU) Donegal kampüsünü ziyaret ederek Rektör Yardımcısı Dr. John Andy Bonar ile ortak araştırma ve inovasyon projeleri üzerine görüşmeler yaptı. Toplantıda, iki kentin girişimcilik ekosistemlerini buluşturacak “Bursa–Donegal İnovasyon Ağı” taslağı masaya yatırıldı.

Görüşmenin Ana Başlıkları

ATU’nun 60’tan fazla doktora bursu sunduğu Neurolab ve JANUS gibi araştırma merkezlerinin, Bursa Uludağ Üniversitesi mühendislik fakültesi ile eşleştirilmesi de gündemde. atu.ieatu.ie

Tarafların Görüşleri

Neden Önemli?

• Sanayi-üniversite sinerjisi: Bursa’nın otomotiv, makine ve tekstil kümeleri; ATU’nun batarya, sürdürülebilir inşaat ve denizcilik araştırmalarıyla birleşecek.
• AB fonları erişimi: Horizon Europe ve Interreg programlarında ortak proje başvurusu kolaylaşacak.
• Karşılıklı turizm: Direkt Cork–İzmir uçuşu ve Shannon–İstanbul bağlantıları, öğrenci ve akademik hareketliliği destekliyor.

Sonraki Adım

Taraflar, Eylül 2025’te Donegal-Bursa İnovasyon Zirvesi düzenleyerek iş dünyası ve akademiyi bir araya getirmeyi, imzalanacak Mutabakat Zaptı (MoU) ile iş birliğini resmiyete dökmeyi hedefliyor.

İrlanda Demiryolları (Irish Rail), tren yolculuklarında yolcuların huzurunu bozan davranışlara karşı yeni bir adım attı. Şirket, kulaklık kullanmadan yüksek sesle müzik dinleyen yolculara €100 para cezası uygulanacağını duyurdu.

Yayınlanan yeni görgü kuralları sadece müzik dinlemeyi kapsamıyor. Yolcuların ayaklarını ya da çantalarını boş koltuklara koyması, trenlerde veya istasyonlarda vaping yapması da aynı şekilde cezaya tabi olacak.

Irish Rail yetkilileri, bu kuralların halihazırda CIE Bye-Laws kapsamında mevcut olduğunu ancak yolcuların artan şikayetleri nedeniyle yeniden vurgulandığını belirtti.

Sessiz Vagon Uygulaması Yaygınlaşıyor

Hali hazırda Dublin–Cork hattında sessiz vagon uygulaması bulunuyor. Yetkililer, bu uygulamanın kısa süre içerisinde Dublin–Belfast hattına da getirilebileceğini açıkladı.

Yolcular Ne Düşünüyor?

Yeni düzenleme sosyal medyada karışık tepkiler aldı. Bir kesim yolcular, bu kuralları toplu taşıma deneyimini iyileştirecek olumlu bir adım olarak görürken, bazıları ise cezaların fazla katı olduğunu savunuyor.

Uzmanlara göre bu tür önlemler, özellikle yoğun saatlerde yolcuların konforunu artırmayı ve tren yolculuklarını daha düzenli hale getirmeyi amaçlıyor.