Ana Sayfa Kültür İrlanda’da İş Ararken Yaşanan Kimlik Değişimi

İrlanda’da İş Ararken Yaşanan Kimlik Değişimi

290
0

Özellikle nitelikli olarak çalışmak için Türkiye’de yaşanan zorlu ve uzun bir eğitim süreci yaşanmaktadır. Mavi yakalı olarak çalışılan işler genelde belirli bir kesim için kısa süreli olarak tanımlanırken bir başka kesim için bir geçim kapısıdır.

Yurt dışında yaşamak için adım atıldığında eğer nitelikli göçmenlik şartlarına sahip değilseniz belirli bir prosesten geçeceğiniz açıktır. Nitelikli göçmenlik şartları ülkeden ülkeye değişiklik gösterse de Türkiye’de alınan lisans diplomasının tanınması için birtakım süreçler yaşanmaktadır. Bu süreçte özellikle kendi çalışma alanın dışında ancak sirkülasyonu fazla olan belirli sektörlere yönelim yaşanmaktadır. Özellikle hizmet sektörünün yarattığı mental ve bedensel yorgunluğun sonucu olarak sürekli bir çalışan değişimi olduğu artık herkes tarafından bilinmektedir. Ancak sosyal hayata bir yönüyle katılabilmek, göç edilen ülkede yaşam giderlerini asgari düzeyde de olsa karşılayabilmek için tercih edilebilecek en geçerli yöntemlerden biridir.

Ancak hayatında kendi işi dışında her şeye cahil olan bir kesimde bu nasıl yankı uyandırmaktadır? Burada yaşananlardan çıkarımlardan anlaşılmaktadır ki benlik değişimi ve yüzleşme tam da bu noktada başlamaktadır. Özellikle Türkiye’de beyaz yakalı olarak çalışan ve profesyonel bir yapıda iş hayatına başlamış olan bireylerde gelinen ülkeden nefret etme ve alınan kararı sorgulama aşaması başlamaktadır. Bu backgrounda bir de orta gelir düzeyinin üzerinde bir gelir grubunda çocukluğunu ve gençliğini geçirmiş olma eklenince müthiş majör depresyonlar yaşanmakta bazen olgunun özünden uzaklaşıp kaybolmalar yaşanmaktadır. Bunun başka bir yansıması Türkiye’de uzun süre mavi yaka işlerde çalışmış kişiler üzerinde de görülmektedir. Bitmez bilmeyen bir döngüye girildiği ve ülke dahi değiştirmenin buna herhangi bir etkisi olmayacağı düşünülmeye başlanmaktadır. Bu da kişilerin değer yargıları ve prensipleri üzerinde erozyona sebep olmaktadır. Umutsuzlukla baş edemeyenler ya Türkiye’ye geri dönmekte ya da belki de prensiplere aykırı işlerde çalışmaya başlamaktadırlar. Burada illegal bir olgudan ziyada kişinin bireysel çıkarımlarıyla bağdaşmayan bir iş perspektifinden bahsettiğimi ifade etmek isterim.

Bir başka yansıma ise bunu bir süreç olarak gören ve kendine gerçekçi hedefler koyan insanların daha sağlam altyapılar oluşturmasıyla kendini göstermektedir. Özellikle göç ettiği ülkede Türk popülasyonuna sınırlı vakit ayıran kendini yaşadığı toplumun kültürüne ve değer yargılarına özünü kaybetmeden uyumlamaya çalışan kişilerin iş ve sosyal hayatı daha kolay yürüttüğü gözlemlenmiştir. Dil bariyerini aşmış ve kariyerini yaşadığı ülkenin standartlarına uyumlaya çalışanlar 1 yıl-3 yıl-5 yıl gibi keskin dönüşler yaşanan süreçleri aştıktan sonra Türkiye ve İrlanda dengesini oturtabilmişlerdir. Özgüven kendini ifade etme önündeki en önemli basamaktır. Bunun farkında olan göçmenler belki zorlu karakter dönüşümleri yaşa da günün sonunda mutlu olacağı çevreyi oluşturduğu yaşanan yüzyıllık göçmenlik örneklerinde açıkça görülmektedir.